ABD ekonomisi, yeni yılda vergi indirimi ve yapay zeka dopingi bekliyor

ABD ekonomisi, yeni yılda vergi indirimi ve yapay zeka dopingi bekliyor

ABD ekonomisi, yeni yılda vergi indirimi ve yapay zeka dopingi bekliyor

ABD ekonomisinin, 2025 yılındaki dalgalı performansın ardından 2026’da vergi indirimleri ve yapay zeka yatırımlarının etkisiyle ciddi bir ivme kazanması öngörülüyor.

Reuters haber ajansı ve ekonomi analistlerinin yayımladığı analizlere göre, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ekonomisinin 2025 yılı boyunca sergilediği dalgalı performansın ardından, 2026 yılında belirgin bir güçlenme sürecine girmesi bekleniyor.

 

Bu beklenen ivmelenmenin, işletmelerin Trump yönetiminin ticaret politikaları ve göçmenlere yönelik sıkı denetimlerle mücadele ettiği, işe alımların ve işten çıkarmaların düşük seyrettiği durgunluk dönemini takip edeceği belirtiliyor.

 

Uzmanlar, büyümenin temel katalizörünün, Başkan Donald Trump’ın mali politikaları sonucunda artan vergi iadeleri ve düşen kesintilerle desteklenen tüketici harcamaları olacağını öngörüyor.

 

Yönetim tarafından sıkça “Büyük Güzel Yasa” (The One Big Beautiful Bill) olarak adlandırılan düzenlemenin, şirketlere kapsamlı vergi kredileri sağladığı ve yatırım harcamalarını tamamen vergiden düşme imkanı tanıdığı bildirildi.

 

Bu adımın, sermaye harcamalarını sadece veri merkezleriyle sınırlı kalmayıp ekonominin daha geniş sektörlerine yayması bekleniyor.

 

Konuyu değerlendiren veri analiz şirketi KPMG’nin başekonomisti Diane Swonk, “Sadece mali teşvikten gelen destek, ilk çeyrek GSYİH büyümesine yüzde 0,5 veya daha fazla katkıda bulunabilir” diye konuştu.

 

ÜCRETLER ENFLASYONU GEÇEBİLİR

 

Tahminler, gümrük vergilerinin tüketici fiyatları üzerindeki etkisinin 2025’in ilk yarısında zirveye ulaşmasının beklendiğini, ancak fiyat baskılarındaki gerilemeyle birlikte ücretlerin enflasyonu geçebileceğini gösteriyor.

 

İş dünyası yatırımları açısından bakıldığında, Amazon ve Alphabet gibi büyük teknoloji şirketleri, geçen yılki politika belirsizliklerinde dahi büyümenin temel taşı olan yapay zeka altyapısına bağlılıklarını sürdüreceklerini işaret etti.

 

Öte yandan istihdam piyasası, Trump yönetimi açısından bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor.

 

The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin paylaştığı Conference Board düşünce kuruluşunun verileri, tüketicilerin iş piyasasına dair algısının 2021 başından bu yana görülmemiş seviyelere gerilediğini ortaya koydu.

 

Kasım ayında işsizlik oranı yüzde 4,6 olarak gerçekleşti; ancak bu verinin, 1 Ekim’de başlayan ve altı hafta süren federal hükümetin kapanması nedeniyle yaşanan veri toplama sorunlarından etkilendiği bildirildi.

 

Ayrıca ABD Merkez Bankası (Fed), Başkan Trump’ın mayıs ayında görev süresi dolacak olan Jerome Powell’ın yerine yeni bir başkan atamasının beklenmesiyle bir geçiş sürecine hazırlanıyor.

 

Piyasa gözlemcileri, halefin büyümeyi desteklemek adına daha agresif faiz indirimlerini savunacağını tahmin ediyor.

 

Japonya’nın en büyük yatırım bankası olan Nomura’dan ekonomistler, 2025’teki büyümenin ticaret ve göç engellerine rağmen dirençli kaldığını, mali ve parasal politikaların daha teşvik edici hale gelmesiyle bu engellerin artık azaldığını vurguladı.

 

YATIRIM FONLARINA MİLYARLARCA DOLAR AKIYOR

 

Gelişmiş finansal araçların yükselişi, karar merciilerinin dikkatini çekmiş durumda.

 

Financial Times gazetesinin haberine göre, özellikle vergiyi minimize eden araçlar olarak tasarlanan ABD borsa yatırım fonlarına (ETF) milyarlarca dolar akıyor.

 

Özellikle “351. Kısım” veya “ETF yatırım fonları” olarak bilinen bu fonlar, varlıklı yatırımcıların mevcut hisse senedi portföylerini, sermaye kazancı vergisini tetiklemeden ETF hisselerine dönüştürmesine olanak tanıyor.

 

Bu bağlamda Senato Finans Komisyonu’nun önde gelen Demokrat üyesi Ron Wyden, “vergi istismarı” olarak tanımladığı bu durumu kısıtlamak için yasa teklifinde bulundu.

 

Washington’da yatırım şirketi lobisi güçlü bir etkiye sahip olsa da Fordham Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Profesör Jeffrey Colon gibi hukuk uzmanları, yasal bir adım atılmadığı takdirde halka açık araçlardan elde edilen vergi gelirlerinin kaçınılmaz olarak düşeceği uyarısında bulundu.

 

FT’ye konuşan Colon, “Hükümet bu sorunların farkında, ancak şimdiye kadar bunlara karşı herhangi bir hamle yapma niyeti göstermedi. Yatırım şirketlerinin lobisi çok güçlü” dedi.

 

KARAMSAR SENARYOLAR GERÇEKLEŞMEDİ

 

Daha geniş bir perspektiften bakıldığında, ABD ekonomisi yönetimin ikinci döneminin başında ortaya atılan karamsar tahminleri sürekli olarak boşa çıkardı.

 

Pek çok ekonomist, ortalama ithalat vergilerinin yüzde 3’ten yaklaşık yüzde 17’ye çıktığı agresif “Kurtuluş Günü” tarifelerinin uygulanmasının ardından bir resesyon öngörmüş olsa da ekonomi 2025’in üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,3 oranında büyüdü.

 

Bu direnç büyük ölçüde, şu anda tüm ulusal harcamaların yaklaşık yarısını gerçekleştiren en yüksek gelirli yüzde 10’luk kesime atfediliyor.

 

Ancak bu büyümenin sürdürülebilirliği şüpheli. Goldman Sachs ekonomistlerine göre, “istihdamsız büyüme”nin ekonomiyi dış şoklara ve sabit kalan reel harcanabilir gelire karşı savunmasız bırakması nedeniyle, zayıflayan istihdam piyasası en büyük olumsuz risk olarak kalmaya devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

https://www.effectivegatecpm.com/nmgp5z1bt?key=f9f6703ab8763a9d9d620632d3ef9c46